Antalya ili Manavgat ilçesinde çıkan orman yangını; ormanı, bitkileri, böcekleri, hayvanları, kuşları, yaktığı gibi şehirleri de yakmaktadır. Esen şiddetli rüzgar ile birlikte bir afet şeklinde önüne gelen doğal ve beşeri unsurları yakarak ilerlemekte, yangının geçtiği yerlerde korkunç manzaralar içimizi acıtmaktadır.
Bir gerçek var ki; küresel ısınma ile birlikte dünyada orman yangınları büyük afetler şeklinde görülmeye başlanmıştır. ABD ve Rusya şu günlerde, aylardır devam eden orman yangınları ile boğuşmaktadır. Ülkemiz ormancılığı da orman yangınları ile mücadele etmektedir. Ülkemiz ormancıları vatan savunması ile eş değer gördükleri ormanlarımızı yangınlara karşı koruma, erken müdahale ve yanan orman alanlarının tekrar rehabilite edilerek orman ekosistemine kazandırılmasında canı pahasına mücadele etmekte, bu alanda 119 şehid vermiştir.
Akdenizin içinde yer aldığı havza yüzyıllar boyu ve günümüzde dünyanın insan faaliyetlerinin en yoğun olduğu yer olmuştur. %88’i insan kaynaklı olan orman yangınları için bu havzada ormanlar üzerinde her zaman risk en üst düzeydedir. Akdeniz havzasında batı havzada halepçamı, ülkemizin de bulunduğu doğu havzada kızılçam hakim ağaç türüdür. Bu türler kurak alanlara adapte olmuş olup, yangından sonra sürekliliğini garanti altına alacak kozalaklar ve kozalaklarında yangın sırasında korunan tohumlara sahiptir. Küresel iklim değişikliği, hızlı şehirleşmeye karşılık, insanların doğaya yakın olma çabası, doğaya yakın alanlarda yaşamak isteğinin artması ile orman alanlarında yangın riski giderek artmaktadır.
Orman yangınlarıyla mücadele çalışmaları orman teşkilatının her zaman ilk önceliği olmuştur. Ülke ormanlarının yangınlardan korunması adeta bir vatan savunması olarak görülmekte, vatan toprağının en önemli doğal değerleri olan ormanların yangınlardan etkilenmemesi için her türlü tedbir alınmış ve gerekli yatırımlar yapılmıştır. Daha öncesinde orman yangınları insan gücü ile söndürülürken 1986 yılından itibaren helikopter, 1995 yılından itibaren uçaklar kullanılmaya başlanmıştır. Hava araçlarının yanı sıra yangınlara karadan müdahalede kullanılan söndürme araçları (arazöz, su ikmal aracı ve ilk müdahale araçları) ile iş makinaları (dozer, greyder, ekskavatör vb.) sayısı her geçen yıl arttırılmıştır. Artık bu yıl İnsansız Hava Araçları (İHA) ile yangınlar gözetlenmekte ve davranışı takip edilmektedir.
Gelin, sadece TV başında, gazete veya sosyal medyada orman yangınlarını izleyerek üzülmeyelim. Dört aşamalı süreçte var olalım.
İlk olarak; orman yangının çıkmaması için gerekli tedbiri alalım. Anız yakmayalım, yangın riski dönemlerinde orman çevresinde bahçe temizliği yapmayalım, ormana sigara izmariti atmayalım, ateşli piknik yapmayalım. İlk kıvılcıma sebep olan cam malzemeleri ormana atmayalım. Petrol ürünü olup, yanıcı özelliği çok olan poşet, pet şişe gibi şeyler de yangın sırasında yanıcı madde olarak yerini almaktadır. Bu yüzden hiçbir çöpü ormana atmayalım, attırmayalım.
İkinci olarak, eğer bu tedbirlere rağmen orman yangını çıkmış ise hemen Alo 177 veya 112’ye haber verelim, profesyonel yangın söndürme ekiplerine yönlendirici olalım.
Üçüncü aşama ise; yanan alanların tekrar ağaçlandırılmasında ailelerimiz ile birlikte ağaçlandırma çalışmalarında yer alalım. Hem dikili fidanımız ile geleceğe nefes alalım, hem de hiçbir orman alanının imara açılmadığını yerinde görelim.
Son olarak ülkemiz ormanları yanarken, yangın söndürmede gerekli duyarlılığın gösterilmediği, hava araçlarının yeterli olmadığı, yanan alanların imara açılacağı gibi içi boş ve mesnetsiz ithamlar ile yangın söndürme çalışmalarında kahraman orman teşkilatımızın şevkini kıracak ve moral bozukluğuna sebep olacak yaklaşımlardan kaçınılmalıdır. Kimsenin şüphesi olmasın ki, Anayasamızın 169. maddesi hükmü gereğince alan 1 yıl içinde tekrar orman haline dönüştürülerek orman ekosistemine kazandırılacaktır.
Her zaman olduğu gibi doğa dostu sivil toplum kuruluşları “İnsan ve Medeniyet Hareketi” (İMH) ve “Orman Fakülteliler Derneği” (ORFAMDER) olarak Orman Teşkilatımızın cansiperane mücadelesinin yanındayız. Orman yangınına karşı mücadele çalışması sırasında üzücü manzaralar ile karşılaşılmaması için sivil vatandaş ve yerel kuruluşların orman teşkilatı ile koordineli faaliyet yürütmelerinin yerinde olacağını belirtmek istiyoruz.
Unutmayalım ki orman yangınları ile sadece ağaçlar yanmıyor…